İstanbul’un en başarılı ilçe belediye başkanlarından hemşehrimiz Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er ile yerel yönetimler, Türkiye siyaseti ve Malatya üzerine konuştuk. Eminönü’nün adeta küçük bir Malatya olduğunu belirten Başkan Er, “Ülkemiz için daha çok çalışmalıyız” dedi.

Sayın Başkanım Malatya dışında bir siyasetçi olarak Malatya ve Türk siyasetinin 2006 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Nevzat ER: Doğrusu Malatya dışında olduğumu pek kabul etmiyorum. Her ne kadar pek çok hemşehrim gibi küçük yaşlarda gurbet yollarına düşüp İstanbul’a gitmişsek de Malatya’yla bağımız hiç kopmadı. Memleketimizi Malatya’yı ve Pütürge’yi unutmak, ihmal etmek veya uzak kalmak mümkün olamaz. Malatya kimliğimizin asli unsuru ve bizi biz yapan değerlerin en önemlilerindendir. O yüzden Malatya dışından bir siyasetçi, bir yerel yönetici değil bilakis kalbi her zaman Malatya ve Malatyalılar için çarpan bir kardeşinizim. Unutmadan Başbakanımız Sayın recep Tayip Erdoğan’ın önemle vurguladığı gibi bizim memleket sevgimiz, doğduğumuz şehre bağlılığımız asla haksızlık ve ayrımcılık yapmak şeklinde söz konusu olamaz. Çünkü Ak Parti olarak üç konuda kırmızı çizgimizi belirledik. Etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik ve dinsel milliyetçilik partimizin kapısından içeri giremez. Bu nedenle bizim bu topraklara duyduğumuz sevgi ayrımcılıktan daha çok birleştiriciliği esas alır ve şehrimizi daima pozitif şekilde ileriye götürmeyi hedefler. Bu açıklamamın ardından sorunuza cevap vermeye çalışacak olursam; 2006 yılı Hükümetimiz ve biz yerel yöneticiler için güzel geçmiştir. Ülkemiz için pek çok hayırlı karar alınmıştır. Ak Parti’yle ülkede hakim olmaya başlayan istikrarın 2006 yılında da sürmesi bizi sevindirmiştir. Özellikle bir iki küçük dalgalanmanın dışında ekonominin çok iyi gittiğini görüyoruz. Ak Parti’nin iktidara geldiğinde karşılaştığımız mevcut tabloyu hatırlatmak gerekiyor. Yaşanan krizler, yükselen dolar, artan faizler, her gün birbiri ardına gelen zamlar, paramızın değer kaybetmesi gibi temel ekonomik sorunların yaşandığı Türkiye’nin üzerinden sadece 4 yıl geçti. 2006 hükümetimiz için çok önemliydi, çünkü iktidardaki 4. yılımızda ülkenin genel istikrarının bozulmaması gerekiyordu. Evet dış politikada özellikle de AB konusunda sıkıntılar yaşandı ama bu zaten yolun başlangıcında ifade ettiğimiz bir durumdu. Bunun için mutluyuz ve halkımızın karşısına gururla çıkıyoruz. Bu arada Malatya’daki değişimi de her hemşehrimizin fark ettiğine eminim. Çünkü sıklıkla gelmeme rağmen her gelişimde gerek merkezi yönetimin gerekse yerel yönetimin çalışmalarıyla yeni bir hizmet atağıyla karşılaşıyorum. Bu da bizleri sevindiriyor.

2006 yılının ardından 2007 için beklentileri de sormak istiyorum. Çünkü bu yıl iki önemli seçim var. Önce Cumhurbaşkanlığı, ardından genel seçimler… Neler söyleyeceksiniz, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler sonrası bugünkü mevcut tablo bozulabilir mi?

İnsan çok uzun zaman olmasa da bazı olumsuz, kötü hatıraları hemen unutuyor. Ülkemizin yaşadığı krizler, siyasi bölünmeler ve hükümetin zaaf içerisine düşmesi yaşanmamış şeyler değil. Ak Parti iktidarıyla bunları unutmuş dahi olsak, ülkemizin yabancısı olduğu şeyler değil ama şükürler olsun ki, Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın liderliğinde ciddi sorunları bile kolaylıkla aşmayı bildik. 6 Kasım 2002 seçimlerinin ardından bazı kişilerin söylediklerini bugün gibi hatırlıyoruz. Sandıktan büyük bir zaferle tek başımıza iktidar şansını yakaladığımız bu seçimlerden sonra bile neler söylendi neler… Görüyorsunuz bugün Hükümetimiz iktidardaki 5. yılına giriyor. Ben bu seçim yılında da istikrarın bozulacağını düşünmüyorum. Çünkü bunun tedbirleri alındı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin krize dönüşmemesi için gerekenler yapılmıştır. TBMM, yeni Cumhurbaşkanımızı seçecektir. Elbette bu seçim, Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran Ak Parti’nin istediği şekilde olacaktır. Zamanı gelince aday da gösterilir, seçim de yapılır. Sayın başbakanımız uygun bulurlarsa aday olurlar, aksi takdirde bir başka ismi Cumhurbaşkanlığı için aday gösterirler. Siyasetin ve mevcut tablonun gereği budur. Milletimizin verdiği sorumluluğun gerektirdiği şekilde davranılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yapılacak genel seçimlerden de partimizin zaferle çıkacağına eminim. Çünkü milletimiz hizmeti takdir etmesini bilir. Bugün siyasi tabloya baktığımız zaman Ak Parti dışında iktidar olma ehliyetine sahip herhangi bir siyasi parti göremiyorum. Ana muhalefetin de meclis dışındaki diğer muhalefet partilerinin de durumu ortada.

Sayın Er, Ak Parti’nin Malatya’daki durumu için neler söyleyeceksiniz?

Sizinle bir sevincimi paylaşmak istiyorum. Ak Parti’nin kuruluş çalışmalarından itibaren içerisindeyim. Sayın Başbakanımız, Ak Parti’nin startını verdiği gün de yanında olduk. Kurucu ilçe başkanlığı yaptım. Tüm bu süreçte Malatyalı hemşehrilerimin Ak Parti’ye ve sayın Başbakanımıza karşı ilgisinden, desteğinden hep gurur duydum. Çünkü gerek İstanbul’da siyasetin içerisinde bulunan hemşehrilerim, gereksek Malatya’da bulunan kardeşlerimiz ziyadesiyle katkı sağladılar ve partimizi iktidara taşıdılar. Malatya bildiğiniz gibi her dönem siyasette varlığını güçlü bir şekilde hissettirmiştir. Malatyalı hemşehrilerimin hem genel seçimlerde, hem de yerel seçimlerde ezici bir şekilde tercihini Ak Parti’den yana yaptığı açıktır. Önümüzdeki seçimlerde de farklı bir tablo beklemiyorum. Çünkü Malatya teşkilatımızın çalışmaları halkımızın memnuniyetini her geçen gün artırmaktadır. Malatya’nın, rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde yakaladığı gelişim çizgisini bugün de yakaladığına inanıyorum. Malatya şehrimiz sadece bölgenin yıldızı değil tüm Türkiye’nin gurur duyacağı bir başarı sergileyecektir. Bunun için hepimize görevler düşüyor. Siyasi sorumluluğumuzu unutmayacağız. Halkımızın verdiği oya layık olmaya çalışacağız ve bu oyu seçimin ardından unutmayacağız. Ak Parti’nin siyaset felsefesi bunu bize anlatmaktadır.

Rahmetli Özal dönemine göre bu dönem Malayta’nın siyasette etkisinin azaldığından söz ediliyor. Siz bu yorumlara katılıyor musunuz?

Siyasetteki ağırlığı değerlendirirken öncelikle Başbakana veya genel başkanlara bakıyoruz. Böyle olunca Malatya için bu şekilde bir değerlendirme yapılabilir ama ben başka bir şey söylemek istiyorum. Biz Malatyalılar, bugüne kadar Türk siyasetine damgasını vurmuş isimleri yetiştirdik. Bugün de başka şehirlerimiz bu gururu yaşıyorlar. Önemli olan ayrımcılıktan uzak durmak ve Türkiye için hep beraber çalışmaktır. Kimin nereli olduğundan çok hangi ilkelerle ülkeyi yönettiği ve neler yaptığı önemlidir. Fakat hemşehrilerimiz müsterih olsunlar, Ak Parti’nin önümüzdeki döneminde hemşehrilerimizin ağırlığı artacaktır. Çünkü seçimlerde Malatya’nın tercihini Ak Parti’den yana kullanacağına eminim.

Sayın Başkanım, Eminönü’nün İstanbul’un en merkezi ilçesi olduğunu biliyoruz. Eminönü’nün en büyük nüfusunu Malatya doğumlular oluşturuyor. İstanbul’daki Malatyalılar ile ilişkiniz nasıl? Dayanışma içerisinde misiniz?

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Malatya insanı gurbette çok başarılı oluyor. İş yaşamında da böyle, siyasette de böyle. Bugün Belediye Başkanlığı’nı yürüttüğüm Eminönü’nde ticaret yaşamında başarılarıyla adlarından söz ettiren pek çok isme baktığımda hemşehrim olduğunu fark ediyorum. Elbette başkanları olarak bu durum bana gurur veriyor. Eminönü’nün hamalları ve han odabaşıları Malatyalı bilinir ama bugün baktığımızda iş hayatındaki pek çok sektörde öncülüğü Malatyalılar’ın yaptığını görüyoruz.

İstanbul’da yaşayan Malatyalılar’ın sosyal ilişkileri çok üst düzeyde. Bu konuda vakıflarımız, derneklerimiz çok güzel hizmetler veriyor. Pek çoğu Eminönü’nde olan bu kuruluşlarımız vasıtasıyla ilişkilerimizi daha kuvvetlendiriyor ve Malatya için güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Buradan dernek başkanlarımıza, vakıf yöneticilerimize çok teşekkür ediyorum. Onlar çok önemli bir misyonu başarıyla yerine getiriyor. Hemşehrilerimin Malatya için iyi şeyler yapma heyecanı bizleri sevindiriyor.

Size Eminönü’ndeki Malatyalılar için bir örnek vereyim isterseniz; ben Malatyalıyım, Ak Parti İlçe Başkanımız Malatyalı, yine İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Mesut Parlak, Kapalıçarşı Esnaf Derneği Başkanı, Mısır Çarşısı Esnafları Derneği Başkanı Malatyalı. Yani Eminönü’nü Malatyalılar yönetiyor desek yanlış olmaz.

Belediye Başkanı olarak ne gibi sıkıntılarla karşılaşıyorsunuz? Ne tür sorunlar sizi fazlasıyla yoruyor?..

Eminönü, diğer ilçelerden çok farklı. Yüzölçümü açısından belki Türkiye’nin en küçük ilçesi ama gündüz nüfusu 3 milyonu buluyor. Küçük bir yarımadada yaşanan bu kalabalık çok ciddi sorunlar getiriyor. İstanbul’un en önemli tarihi yapılarının bulunduğu ilçemizde, ciddi bir sıkışıklık var. Tarihi doku yıpranmış, şehrin altyapısı bu yoğunluğu kaldıramaz hale gelmiş. Biliyorsunuz Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Kapalıçarşı, Sirkeci, Süleymaniye benim ilçemde bulunuyor. İstanbul’a gelen turistin yüzde 90’ı Eminönü’nü ziyaret ediyor. Böyle olunca sorunlar da büyüyor. Gündüz ve gece nüfusunun uçurum denecek farka sahip olması nedeniyle İller Bankası’ndan aldığımız pay çok küçük. Gelirlerimizin azlığına rağmen üç sene içerisinde devrim sayılabilecek işler yaptık. Tarihi yarımada’nın çehresini değiştiren kararlara imza attık. Başta Başbakanımız olmak üzere Hükümetimizin, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’ın desteğiyle Eminönü’nde uzun yıllardır yapılamayan işleri başaracağız. Bunun temellerini attık.

Sayın Başkanım çok teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim. Tüm Malatyalı kardeşlerimin Bayramlarını ve yeni yıllarını kutluyorum. Huzur ve barış içerisinde bir bayram ve 2007 yılı geçirmelerini diliyorum.